Pilates Studio


1 Mart 2010'da Pınar Karabulut tarafından kuruldu. Önceleri sadece matwork grup eğitimi ve bire bir matwork eğitimi veren kurumumuz daha sonra reformer (balanced body) egitimi de vermeye başladı. Her geçen ay yükselen hizmet kalitesiyle kısa sürede Ankara’nın en tanınmış  pilates stüdyosu olmayı başardı.

Pilatesi herkese sevdirmeyi ve onu herkesin hayatında sürekli hale getirmeyi hedef edinen Pilates, amacına ulaştı. Bir yılda tam olarak hayatında hiç spor yapmamış altmış beş kişiye kurulduğu tarihten bugüne kadar düzenli bir şekilde pilates yaptırmayı basarmıştır. Hayal ettikleri vücuda kavuşan, eklem ve omurga rahatsızlıklarından kurtulan üyelerimizin hizmetimizle ilgli  görüşlerini giriş sayfasında ayrıca okuyabilir veya stüdyomuzu ziyaret ederek kendileriyle birebir konusabilirsiniz.

Kuruluş aşamasından itibaren üyeleri ile bir aile olmayı başaran Pilates, 1 Mart 2011'de 1. kuruluş yıl dönümünü yine çok sevgili üyeleriyle kutladı.

Pilates Studio Ankara tüm üyelerine sonsuz teşekkürlerini sunar...

Eğitmenlerimiz

PINAR KARABULUT


Pilates Studio’nun kurucusu ve eğitmeni olan Pınar Karabulut, uzun yıllar stretching üzerine eğitim verdi. 2003 ylında pilates ile tanıştı ve ilk etkilerini kendi vücudunda gördükten sonra pilatese gönül verdi. 2005 yılında İspanya’da eğitimini tamamlayarak İspanya Pilates Federasyonu’nun verdiği eğitmenlik sertifikasını almaya hak kazandı. 2010 yılına kadar İspanyollara pilates öğretti ve 2010 yılında Ankara’ya dönerek Ankaralılara hizmet vermeye başladı.

Pilates Nedir?

100 yıllık bir geçmişi olan Pilates, Joseph Pilates tarafından geliştirildi. Çocukluğunu astım ve romatizma gibi hastalıklarla boğuşarak geçiren Joseph Pilates, tüm sorunlarına rağmen vücut geliştirmeye büyük ilgi duydu ve boksörlük ve koruma eğitmenliği yaptı. Doğu formunda egzersizler üzerinde çalışmalar tamamladı ve bu çalışmalarını fizyolozi ve hareket bilimleriyle birleştirerek Pilates metodunu oluşturdu.

Pilates kendi metodunu 'kontroloji' olarak adlandırdı. Birinci Dünya Savaşı kamplarında hasta bakıcı olarak çalıştı ve buradaki askerlere kendi geliştirdiği teknikleri öğretti.

Yatarak tedavi gören hastalar için geliştirdiği, modern egzersiz ekipmanlarının öncüsü olan ekipmanlarla, yatan hastalara yatakta egzersiz yapma imkanı sağladı. Bu şekilde hastaların yaralı dokularının sabit kalması sağlanarak, yatak istirahati döneminde kendi kendini mobilize etme imkanı, kaslarını kuvvetlendirme imkanı ve bu sayede fiziksel uygunluk düzeyini koruyabilme imkanı oluşturuldu.

Bir grip salgınında İngiltere'de pek çok kişi hayatını kaybederken, kampta yaşayanların hiç etkilenmemesi üzerine "Pilates" tanınmaya başlandı. Daha sonra kendi tekniğini geliştiren Pilates, 1926′da Amerika'ya göç etti ve New York'ta bir stüdyo açtı. Joseph Pilates "10 seansta farkı hissedeceksiniz. Yirmincide farkı görecek ve 30. seansta tümüyle yepyeni bir vücuda sahip olacaksınız" diyordu.

Pilates'e göre: devamlı, düzenli ve akılcı bir şekilde yapılan vücut geliştirme sayesinde günlük işlerimizi daha kolay, daha doğal ve daha doyurucu bir hale getirebiliriz. Egzersiz salonlarında verilen egzersiz programları, kas kuvvetini devamlı korumayı ve kuvveti sürekli artırmayı özendirici bir eğilim gösterir. Bu şekilde: kuvvetli kaslar daha kuvvetli, zayıf kaslar daha zayıf hale gelir. Pilates metodunda ise, bunlara zıt olarak sonuçlar geç dönemlerde ortaya çıkar. Fakat yararları oldukça açık ve nettir. Ayrıca Pilates yönteminde egzersizlerle elde edilen sonuçlar, egzersizler bırakıldıktan sonra da devam eder.

Pilates'in Altı Prensibi

1. Konsantrasyon: Pilates yaparken hareketlere yoğunlaşmak, bedenin uyum içinde nasıl çalıştığına ve hangi kasların kullanılıp, hangilerinin kullanılmadığına dikkat etmek gerekir.
2. Kontrol: Pilates metodunda kontrol çok önemlidir. Kontrol için bedenin iyi dinlenmesi ve hareketlerin gösterildiği şekilde uygulanması, olası sakatlıkların önlenmesi gerekir.
3. Merkezleme: Pilates Metodu'nda, doğru hareket sanatlarında olduğu gibi mercer; göbek, bel ve kalça çevresidir. İç organları ve omurgayı yerinde tutan kas sistemlerini içerir. Merkezleme, üst bedenin stabilitesini, esnemeyi ve uzamayı sağlar.
4. Akıcı hareket: Hareketler acele edilmeden, her noktadan tek tek geçerek ama aynı zamanda hiç duraksamayarak yapılmalıdır.
5. Kesinlik: Hareketler belirsizce değil, hakkı verilerek tam yapılmalıdır. Hareket sekansları birbirleri içinde ve birbirleri arasında koordine olmalıdır.
6. Nefes: Nefes alıp verme; panik olmadan, sırtın arkasına ve altına derin nefes alıp bütün nefesi tamamıyla dışarı üflemek yoluyla olmalıdır. Böylece, nefesi tamamen boşaltmış ve kanı temizlemiş oluruz.


OĞUZ TAŞDEREN (Latin Dansları Antrenörü)

Dans eğitimi almaya 17 yaşında başladı. 18 yaşından itibaren hem ülke içinde hem de uluslararası yarışmalarda başarılı dereceler aldı. 2011 yılında Türkiye Dans Federasyonu'nun düzenlediği 6 yarışmadan sıralamada Türkiye 2. olmayı başardı. Aynı yıl A Klas 1.liği derecesi de bulunmaktadır. 2013 yılında Türkiye Şampiyonasından sonra Milli Takım Kampına girmeye hak kazandı.2012-2013 sezonunda Gazi Üniversitesi'nde partneri Emel Gürel ile antrenörlük yaptı.Şu an hala hazırda Hacettepe Üniversitesi'nde Latin Dansları Antrenörü olarak kariyerine devam etmektedir.



İsminiz

E-Mail Adresiniz

Telefonunuz

Sorunuz